17.02.2012
Devlet Tiyatroları, Tiyatro, Tiyatro Haberleri, Tiyatronun Tarihçesi
Yorum yok
Devlet Tiyatrosu, Devlet Konservatuarı Tatbikat Sahnesi’nin bir aşaması olarak, 1949 yılında, “Devlet Tiyatro ve Operası” adıyla kurulmuştur. Konservatuvar’ın kurulduğu 1936 yılından 1947 yılına kadar, Tiyatro Bölümü’nü Alman Tiyatro Sanatçı ve Yöneticisi Carl EBERT yönetmişti.1940 yılında, “Tiyatro ve Opera Tatbikat Sahnesi” kuruldu.
Devamını oku
18.12.2011
Tiyatro, Tiyatro Eğitimi
8 Yorum
Türkiye’de son zamanlarda, gerek tiyatro oyunculuğuna, gerekse seslendirme ve dublaja artan ilginin sebeplerini ilk kez ustalar yorumluyor… Kendi dalında başarılı olmuş usta isimlerden Rüştü Asyalı, Altan Erkekli, Bülent Özveren, Sungun Babacan, Nuran Kutlubay ve Ali İpin sektörü ve sektördekileri değerlendirdi…
Devamını oku
23.07.2011
Tiyatro, Tiyatro Eğitimi
2 Yorum
Hareket ve sözle bir öyküyü canlandırma sanatıdır. Bir ya da daha çok oyuncunun tanrılarla ilgili öyküleri canlandırdıkları dinsel törenlerden doğan bu sanatın ortaya çıkış tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Gene de, tiyatro oyunları birçok eski toplulukta ilkel biçimde de olsa sahneleniyordu. Tiyatro sanatı Eski Yunan’da altın çağını yaşadı.
Devamını oku
08.07.2011
Tiyatro Eğitimi, Tiyatro Tarihi
6 Yorum
Tiyatro Eski Yunanistan’da doğmuştur. Hayatın, maddi, manevi her davranışını bir masala, bir mitolojiye bağlıyan bu insanlar zevk, eğlence, içki konusunda da, bir “tanrı kahraman” düşünmüşlerdi. Dionysos adını verdikleri bu tanrıya, hayatın çetin şartları ortasında, kendilerine, zaman zaman da olsa, saadet, neşe imkanı yarattığı için, minnetlerini, şükranlarını ödemek istediler.
Devamını oku
08.07.2011
Tiyatro, Tiyatro Eğitimi
3 Yorum
Ankara Devlet Konservatuarı’nda yıllarca, oyunculuk dersleri vermiş olan Haldun Marlalı’dan oyuncu olmak isteyenlere uyarılar:
• Eylem sırasında kendini göstermeye kalkarsan sanat alanının dışına çıkarsın!
• Oyuncunun çalgısı kendi gövdesidir, gövdeni iyi kullan!
• Kaslarını germe, yeterince gevşe!
• Tüm davranışların uyumlu olsun!
Devamını oku
08.07.2011
Tiyatro Eğitimi, Tiyatro Türleri
6 Yorum
Sahne üzerinde ve bir seyirci topluluğu önünde, sanatçılar tarafından,hareketli olarak canlandırılacak nitelikte yazılmış olan yazılara tiyatro yapıtı ya da piyes denir.
Tiyatro eserleri müziksiz (trajedi, komedi, dram) ve müzikli (opera, operet, müzikal, bale, revü, skeç) olmak üzere iki grupta toplanır.
Trajedi: Kişilere korku, heyecan ve acındırma telkinleriyle ders vermek amacı güden en eski
Devamını oku
08.07.2011
Tiyatro, Tiyatro Eğitimi, Tiyatronun Tarihçesi
1 Yorum
Tiyatro da başka sanatlar gibi dinsel törenlerden doğmuş, sonra dinden bağımsızlaşarak sanatlaşmıştır. Kökeninde, ilkel insanın doğa olaylarını kendi bedensel hareketleriyle simgesel olarak temsil etme çabaları yatar. Avrupa’da Üst Paleolitik Çağdan (İ.Ö 40-10 bin yıl önce) kalma mağara resimlerinde, ellerine ve yüzlerine hayvan postları geçirmiş insanların ritmik hareketler yaptığı görülmektedir.
Devamını oku
15.01.2010
Tiyatro, Tiyatro Eğitimi
14 Yorum
Tiyatro eğitiminin amacı, çocukların yaratıcı düşünme süreçlerini geliştirmek ve geleceğin bireylerine sanat zevki aşılamak olmalıdır. Bu bağlamda eğitim, hem gençlerin bireysel konuşma, yaratma ve kendini ifade etme yeteneklerini geliştirecek, hem de onlara tiyatro özelinde sanat ve topluma, medyaya eleştirel bakış açısı kazandıracaktır. Özgüven kazanan bireyler, kazandıkları bilgi ve becerilerle kendilerini hem okul hem de diğer
Devamını oku
01.01.2010
Tiyatro Sanatçıları
3 Yorum
Erenköy Kız Lisesi’ni birincilikle bitirdiğinde babası “Bu memleketin mektepli sanatçıya ihtiyacı var,olabiliyorsanız olunuz.”der ve Macide Tanır için tiyatronun yolu açılır.Hiçbir hazırlık yapmadan hatta ne hazırlaması neye çalışması gerektiğini bilmeden Galatasaray Lisesi’nde yapılan sınava girer ve aralarında Carl Ebert’in de olduğu hocalar tarafından konservatuvara kabul edilir.
Devamını oku
08.07.2009
Tiyatro, Tiyatro Metinleri, Tiyatro Oyunları
1 Yorum
Okulda altı yedi yıl geçirdim; tek, içimde bir heves uyansın diye. Acentelerde katiplik, seyyar satıcılık, nasıl olursa olsun bir iş bence iyi idi. Oysa öyle yaşamak, yaşamak değilmiş. Sıcak yaz sabahları yer altı trenlerine tıkılmak, ömrün olduğu kadar senet kaydetmek, telefona cevap vermek ya da alıp satmak. Açık havaya çıkıp gömleğini atarak oturmak dururken yılın elli haftasını, iki haftalık tatil uğruna, işkence ile geçirmek. Yanındaki
Devamını oku